19 Aralık 2015 Cumartesi

Doğum Hikayem... O Bir Mucize...


Selamlar,

  Tabir-i caizse 9 ay 10 günlük heyecanlı bekleyişin sonuna yaklaşmıştık. Her ne kadar benim hamilelik sürecim 38 haftada sonlansa da o tabirden şaşmamak lazım :) Hani hep derler ya bunlar tatlı telaşlar diye, gerçekten de öyleymiş, insan yaşayınca anlıyor. Hele ki sona yaklaştıkça insanı saran o heyecan ve bir o kadar da korkunun tarifi yok... 

  Bir önceki blog yazımda da bahsettiğim gibi 12Ekim pazartesi gününe sezaryen tarihimizi almıştık. Ve o gün gelip çattığında (şu an yazarken bile bir heyecanlandım) tarif edilmez bir duygu patlaması yaşıyordum. Bir an önce her şey bitse de oğlumuza kavuşsak, hani o ameliyat anını falan atlasak olmaz mıydı.... Korkunun ecele faydası yok, hastane yolunu tutmuştuk. 8.30'da ilk sezaryen vakası bendim ancak verilen bir ilacın etkisini beklememiz gerekti ve 2.sırada beni almaya karar verdiler. Odamıza geçtik ve ebeler tarafından ameliyata hazırlandıktan sonra beklemeye başladık. Çok sürmeden beni ameliyathaneye götürmeye geldiler. İşte o an artık kendimi tutamadım. Çünkü insanın özellikle de anne adayının o an aklına her şey gelebiliyor. Ya ameliyatta bebeğime bir şey olursa, ya onu göremeden bir kere olsun ona dokunamadan bana bir şey olursa... İşte kafamda bu deli sorularla koridorda ilerlerken ne eşimin yüzüne ne de annemin yüzüne bakabildim. Onlarla göz göze gelmem yeterdi ki öylede oldu. Daha fazla dayanamayıp ameliyathanenin kapısında başladım ağlamaya. Engel olamıyordum aslında çok direnmiştim ağlamamak ve güçlü görünmek için ama yapamadım. Annem de oraya kadar dayanmıştı ama orası hepimiz için kopma noktasıydı. Hala o ameliyathane kapısından içeri girdikten sonra eşimin kapı kapanıncaya kadarki bakışı gözlerim önünde. Güçlü ol, ben buradayım dercesine.... Şimdi böyle bunları yazınca tekrar bir duygusallaştım,en iyisi bu bölümü daha fazla uzatmadan geçeyim :) 




  Ameliyathane malumunuz deli gibi soğuk. Hatta içerideki personel bildiğiniz eskimolar misali giyinmiş :)) Ben de incecik ameliyat önlüğüyle... Dondum hem de ne dondum, masaya aldılar beni ve ben başladım titremeye. Ne olur hemen uyutun beni diye yalvaracak durumdayım, ameliyat korkusu falan pehhh kalmadı :) Şükür ki çok sürmeden anestezi uzmanı geldi. Doktor beyin elinde bir şırınga ilacı alıp damarımdan içeri verişini hatırlıyorum en son ve haa bide "ben gidiyorum" diyerek etrafımda yıldızlar eşliğinde uykuya daldığımı :) 

  Tabi bana herşey jet hızıyla geçti :) Gözümü açıp kapamışım bir baktım uyandırma odasındayım :) Ameliyathaneden çıktık ve eşim oracıkta beni bıraktığı yerde bekliyordu, söz verdiği gibi... Annemler oğlumun yanına gitmişler ama eşim beni bırakıp gitmemiş, beni bekleyeceğini söylemiş onlara... Onu orada görmek ayrı bir güven,ayrı bir mutluluktu benim için. Ona ilk sorduğum şey bebeğimiz nasıl olmuştu. "İyi" dedi "gayet iyi aşağı götürdüler, annemler yanında".. İşte bu kelimeleri duymak varya ömre bedel. Rahatlamıştım çok şükür, birde göreyim onu o tamamdır :) 

   Ben odaya geldiğimde bebeğimi daha getirmemişlerdi. Çocuk doktorunun dediğine göre biraz yorgun doğmuş. O yüzden hava vermek için bir süre bebek odasında kaldı. Ben o sürede kendime gelmeye çalıştım ama bu gerçekten kolay olmuyor. Genel anestezi oldum ben ve o anestezinin etkisi saatlerce sürüyor. Allahım'a çok şükür 2 saat içinde kendime gelebildim. İşte o 2 saatlik süreç biraz garip geçiyor. Uykuyla uyanıklık arası, acıları yavaş yavaş hissetmeye başlıyorsun. Uyuşukluk geçtikçe ameliyat yerim kendini belli etmeye başladı. İşte sezaryenin en kötü yanlarından biri ; normal doğumda önce acı çekilip çocuk doğduğu an her şey biter ama sezaryen de asıl olay sonrasında başlıyor. Yani açıkcası o sancıları çekmemek için bıçak altına yatmamak lazım bence.Tecrübesi olan biri olarak asla önermem. Normal olsun çok istedim ama nasip olmadı, eğer sizin böyle bir imkanınız varsa normal yapın derim. Ha burdan kamu spotunun da vermiş olayım :) 

  Velhasılı biz odada ailecenek beklemeye başladık, bana çektikleri fotoğraflardan bebeğimi gösteriyorlar ama ben hala şaşı beş gördüğüm için pek etkili olmadı :)  "ee hadi bebeğimi getirin artık"... derken işte o an , paşamız kapıda göründü. Hemşire hanım getirip yanıma koydu oğlumu. Uyuşuk halimle ona bakmaya çalıştım, "kime benziyodu acaba, ha evet kesin ben :) ". İlk verdiğim tepki "yüzü çok yumuşak" oldu... Tarif edilemez bir duygu, 38 hafta karnımda taşımıştım, nasıl olduğunu kime benzediğini deli gibi merak etmiştim. Ve şimdi yanımdaydı. Rabbim'in bize bir lütfuydu. O kadar güzeldi ki... Bembeyaz,ak pak...Tertemiz, masum ve günahsız.... Çok şükür... 

  3400gram doğmuş oğluşum :) Nedense gözüme küçücük görünüyordu. Sesi bile zor çıkıyordu, ağlamakta zorlanıyordu resmen, doktorun dediği gibi yorgundu belli. Zor tabi uzun bir yoldan geldi. İyiki geldi... 

  Onu kucağıma alınca dedim artık o korkular bitti, bak yanında evladın (Rabbim isteyen herkese evlat duygusunu tattırsın)... Bundan sonraki süreçte o hep yanımda olucaktı inşaAllah... 

  Hoşgeldin oğlum...Hoşgeldin Yusuf Hamza'm...




 Kendinize iyi bakın... 
Tuba  



İnstagram hesabım :  https://instagram.com/tubiiik

         

28 Ekim 2015 Çarşamba

Hamile Günlüğüm

  Selamlar,

  Uzun süredir yazamadığım için genel bir şekilde yazıp hamile günlüğümü tamamlayım dedim. 18. haftadan sonra nedense yazamadım bir türlü. Zaten 3. trimester da benim için biraz zor geçti. Çok şükür sağ salim tamamladık ama.

 20-28 haftalar gayet rahat geçmişti. İstanbul'da yaza yaklaşmamıza rağmen havalar serin gidiyordu. Bu da benim için bir artıydı. Gerçekten hamileler için sıcak çok zorlayıcı bir faktör. Kilom da gayet iyiydi henüz balon misali şişmemiştim. Anlayacağınız hamileliğimin tadını çıkarıyordum. 

  Derken tatilimiz başladı ve temmuz başında Antalya'ya geldik. Benim de eşiminde ailesi Antalya'da oturuyorlar. İstanbul-Antalya arası yolculuk, Antalya'nın kavurucu sıcağı, hamileliğimin ağırlaşması derken rahatsızlanmaya başladım. 30-32 haftalar arasıydı. Ve birgün sancım başladı,acile gitmek zorunda kaldık. Kontroller derken yatış yapmamız gerektiğini söylediler ancak erken doğum olursa yenidoğan yoğun bakımında küvezlerinin olmadığını ve müdahale edemeyecekleri için başka bir hastaneye sevk etmeleri gerekeceğini de anlattılar. Bir nevi gidin başka hastaneye de başımıza dert olmayın dediler de diyebiliriz. Neyse uzatmıyacam, sonuç olarak başka bir doktora gittik, o da Antalya gibi sıcak bir yerde gebe olmanın zor olduğunu, endişe edilecek bir durum olmadığını, sıcaktan dolayı kasılmaların olduğunu söyledi. Magnezyum verdi kasılmalar için ve ilacı düzenli aldıktan sonra da normale döndüm Allah'a şükür. Böyle bir atraksiyonla Antalya tatilimizi de bitirdik ve evimize geri döndük. 

   Muhtemel doğum tarihim ekim olduğu için, heyecanla o güzel ayı beklemeye başladık. İstanbul'a dönünce daha bir rahat geçirmeye başladım hamileliğimi. Buralar serinlemişti çünkü. Eylül geçti ekim geldi çattı. Kontrollerim sıklaşmaya başladı. Doktorum sezaryen olmam gerektiğine karar verdi. Normal doğumu çok istesem de nasip olmadı. Ve 12Ekim2015'e sezaryen tarihi aldık :) 




  55 kiloyla başladığım hamilelik serüvenimde 12Ekim sabahı tartıda 70kiloyu gördüm. İstediğimden 2-3kilo fazla almıştım ama olsun napalım :) Son kez koca göbüşümle fotoğraf da çekindik ve ailemizin minik üyesine kavuşmak üzere yola koyulduk.

  Ve devamı doğum hikayemde .....

Kendinize iyi bakın... 
Tuba



İnstagram hesabım :  https://instagram.com/tubiiik

  

12 Haziran 2015 Cuma

18 Haftalık Hamile Günlüğüm :) Susam'ın Cinsiyeti

Selamlar, 

  18 haftalık hamile günlüğüme sevinçle başlıyorum. Çünkü bebeğimizin cinsiyetini öğrenebildik sonunda :) Bizim kerata sonunda izin verdi öğrenmemize sağolsun :) 

  17 haftalık günlüğümde yazdığım üzere 1 hafta sonra tekrar kontrole gittik. Bu sefer tok gittim, dedim artık hareketlen çocuğum böyle olmayacak. Çikolatamı da yedim özellikle, torpil geçtim bir nevi bizim susama :) Umutluydum ama bu sefer olacağını hissetmiştim. Doktorumuz ultrasonda rutin kafa,karın ve bacak ölçülerini aldı ; geçen haftaya göre resmen 100 gram almış bizimki. Ve ultrasona göre 20 haftalık çıktı. Susamın boyu biraz uzunmuş normalden o yüzden ultrasonda önde gidiyormuş. Ee olur o kadarcık babaya çekecek belli :) Sonra sıra cinsiyete geldi. Yine bağdaş kurmuş rahat pozisyonunda oturuyordu. Birkaç dürtmeyle açtı bacaklarını ve işte o an ; Oğlumuz geliyormuş :))) 




  Nasıl şaşırdığımı anlatamam, nedense bana hep kız gibi gelmişti ama yanılmışım :) Eşime bile kız olacak diye öyle inandırmışım ki doktor erkek deyince oturduğu yerden bir kalkışı vardı ki görmelisiniz :) İkimizde de şok ama tabi ki sevinç aynı zamanda.Sağ salim doğsun inşaAllah oğlumuz. Şimdi artık rahat rahat alışveriş yapabilir ve isim düşünmeye başlayabiliriz. Ha tabi birde oğlum diye sevebilirim artık susamımı :) Böylelikle bu merakımızı da gidermiş olduk, şükür bebeğimiz de sağlıklı ...

  Bana gelirsek... Ben de bu hafta pek bi değişiklik yoktu. Aşağı yukarı aynı semptomlar. Bu hafta tartı da 58 i görmeye başladım yanı toplamda şimdilik 3 kilo almış bulunmaktayım. 


      Bu haftalık böyle işte. Bir haftayı daha böylece devirmiş olduk :)  

 Benimle kendi tecrübelerinizi, sıkıntılarınızı paylaşırsanız çok sevinirim. Bir daha ki yazıda görüşmek üzere... 

Kendinize iyi bakın, 
Tuba  


İnstagram hesabım :  https://instagram.com/tubiiik



  

9 Haziran 2015 Salı

17 Haftalık Hamile Günlüğüm :) 3lü Tarama

Selamlar

  17 haftalık hamile günlüğüme başlıyorum inşaAllah. Nerden başlayacağım bilmiyorum desem :) 

  Bu hafta gittiğim kontrollerden bahsedeyim ilk önce o zaman. Kontrole iki farklı hastaneye gidiyorum. Önceliğim her zaman devlet kapısı oluyor o yüzden ikamet ettiğim yer ve eğitim araştırma hastanesi olduğundan dolayı Marmara Üniversitesini tercih ediyorum. Evet devlet hastaneleri diyince insanda bi ön yargı oluyor ama artık eskisi gibi değiller bunu söyleyebilirim en azından. Bu kontrole 3lü tarama testi için gittim. Çünkü 3lü tarama testi gebelikte 16-20 haftalar arasında yapılıyor. Her zamanki gibi önce ultrasonda bebeğimi gördükten sonra test için kan verdim. Zor bir işlem değil sadece 1 tüp kan veriyorsunuz, ve bir form dolduruyor doktorunuz. Formda yaşınız, kaçıncı gebelik haftasındasınız, kaçıncı gebeliğiniz, sigara kullanıyor musunuz gibi kişisel bilgileriniz yer alıyor. Daha sonra alınan kanda bakılan hormon değerleri ve bilgileriniz karşılaştırılarak istatiksel açıdan 3lü tarama testi sonucunuzu veriyorlar. Bu taramada bebeğinizde down sendromu, edward sendromu ve nöral tüp defekti denen genetik rahatsızlıkların görülebilme olasılığı değerlendiriliyor. Aslında baya geniş bir konu o yüzden onu ayrı bir başlık altında anlatırım inşaAllah. Sonucum yaklaşık 3 gün sonra çıktı ve çok şükür risksiz alandaymış. Tabi tekrar söylüyorum bu kesin bir tanı değil sadece istatiksel bir varsayım. Sağlıklı sıhhatli bir şekilde bebeklerimize kavuşuruz inşaAllah... 

  Bebeğimin ultrason bilgilerine gelirsem ; benim susam tanesi ultrasonda bir hafta önden gidiyor nedense :) 200 gram olmuş haftasına göre uyumlu. 16. haftayı geçmesine rağmen ikidir cinsiyetini göstermiyor ama :( o kadar çok merak ediyorum ki anlatamam ama bakalım bir daha ki kontrolde öğrenebiliriz inşaAllah. Sırf cinsiyetini bilmiyorum diye susam taneme hiçbir şey almadık daha yani :) Karın çevresi (AC), bacak uzunluğu (FL) ve baş çevresi(BPD) de haftasına uyumlu şükür...   

  Devlet hastanesinde bebeğimle ilgili öğrenebildiklerim bu kadardı. Daha sonra ikinci tercihim olan özel hastaneye gittik eşimle. Özele de gitmemin sebepleri ; doktorumun çok tatlı,anlayışlı biri olması, her türlü soruma sıkılmadan yanıt vermesi ve ultrasonlarının devlete göre daha iyi olması.Zaten orada sadece ultrasona giriyorum, tahlillerimi ve testlerimi devlette yaptırıyorum. Özeldeki doktorum da o tahlillere bakıyor yine. Neyse işte orada da ultrasona girdim gayet güzel dedi doktorum. Ama tabi yine göstermedi cinsiyetini benimki :( Artık haftaya bir daha gel ama tok gel dedi doktorum, tekrar cinsiyetini görebilmek için :) Kendimi o gün çikolataya vermeyi düşünüyorum sırf iyice hareketlensin diye :) 




  Bende ki gebelik durumlarına gelirsek ; mide bulantım yok çok şükür hiç olmadı da. Bu yönden şanslıyım herhalde. Yalnız mide yanması hala mevcut. Zaten gebelikten önce de reflü sıkıntım vardı gebelikte iyice çoğaldı. Çok zorlandığım da gaviscon içiyorum işte. Yemeklerde fazla yememem ve yemekten sonra uzanmamaya özen göstermem lazım aslında. Onun dışında gittikçe kocamanlaşan bir karnım var :) 4. ayı doldurduğum için artık hızla kilo almaya başlayacağım ve bu beni korkutuyor. Umarım ideal kiloda tamamlarım. Şimdilik 2,5 kilo aldım, hala aynıyım 57,5 kg :) Bunların dışında gebeliğe bağlı çabuk yorulmalarım hala mevcut. 

  Çok uzattım biliyorum. Bu hafta kontrole gittiğim için böyle oldu sanırım. 
Benimle kendi tecrübelerinizi, sıkıntılarınızı paylaşırsanız çok sevinirim. Bir daha ki yazıda görüşmek üzere... 

Kendinize iyi bakın, 
Tuba   


İnstagram hesabım : https://instagram.com/tubiiik

30 Mayıs 2015 Cumartesi

İlk 3 Aylık Hamilelik Günlüğüm :) 1. Trimester

Selamlar, 

  Blog yazmaya geç başladığım için gebeliğimin 16. haftasına kadar olan dönemimi bir çırpıda anlatmaya çalışayım dedim. Umarım sıkmadan bunu becerebilirim. 

  Bir bayanın hayalini kurduğu şeyler vardır ; sevdiği adamla evlenmek ve çocuk sahibi olmak.. Tabi bunların dışında da hayaller kurarız ama çoğunlukla biz kadınların ortak hayalleri böyle :) İşte hamile olduğumu öğrenmem hayallerimin gerçekleşmeye başladığını ve daha çok şükretmem gerektiğini farketmeme sebep oldu. Buraya oturup saatlerce yazsam da size o an ki duygularımı, heyecanımı, şaşkınlığımı anlatamam. Tekrar tekrar söylüyorum Rabb'im isteyen herkese nasip etsin inşaAllah.  

  13 Şubat 2015 Cuma günü öğrendik bebeğimizin olacağını. Ve 14 Şubat günü oturduğumuz semte yakın hastaneleri aramaya başladık, kesin öğrenmek istiyorduk. Çok şükür ki müsait bir kadın doğumcu bulduk ve muayene sonrası susam tanemin kesesini görebildik :) 

  
  O gün tabir-i caizse dünyalar benim olmuştu... Halbuki sadece keseyi görmüştük, düşünsenize içinizdeki belkide 7 mm lik bir kese sizi ne kadar mutlu edebilir ki... Ama eğer içinde bir susam tanesinin hayata tutunmaya çalıştığını biliyorsanız durum farklı :) Doktordan çıktıktan sonra gördüğüm herkese bir çocuğumuz olacağını söyleme isteği vardı içimde, ha tabi öyle bir şey yapmadım :) Yakın çevremizle paylaştık hemen, inanın duyan herkesin verdiği tepki ayrı bir sevinç oluyor sizin için...

  Artık bu süreçten sonra bebeğimizin embriyo halini görmek için beklemeye başladık. 6 haftalıktan önce görülemiyor. Tabi kalp atışı da o zamana başlamış ve ultrasonda görülebilir durumda oluyor. Bu süreç baya heyecanlı bir bekleyiş oluyor çünkü embriyo başarılı olup tutunabilecek mi ve kalp atışı oluşabilecek mi belli olduğu dönem bu. Bu arada ben de ailemin yanına gittim 4-5 günlüğüne, onları görmek istedim. 3 Mart 2015 Salı günü yani 6 hafta 5 günlükken randevum vardı devlet hastanesinde. Annemle gittik, ilk kez bebeğimi görmeye annemle gittim onun da yeri ayrıdır bende :) Çok şükür sağlıklıydı, kalbi pıt pıt ve çılgınca hızlı atıyordu, kerata annesini görünce heyecanlanmıştı belli ;)  



   Tam olarak anne adayı olduğuma inanmıştım artık. Tüm tebrik ve hediyeleri gönül rahatlığıyla kabul edebilirdim ;) Bu arada gebeliğe 55 kilo ile başladım. Bakalım ilerleyen dönemlerde ne kadar obur  olabileceğim :) 
  Her şey asıl şimdi başlıyordu. Gebelik bu zorlu bir süreç. Mutluluktan ölseniz de zorluğunu değiştirmiyor. Bulantılar, kusmalar, baş dönmeleri, aşırı yorgunluk hissi, sürekli uyuma isteği... Daha da uzatılabilir bu semptomlar. Anınız anınıza uymamaya başlıyor. Bir iyisiniz bir kötü. Şimdi ben kendime çok zorlu bir 1.trimester (hamileliğin ilk 3 aylık dönemi) geçirdiğimi söyleyemem. Yaşamasam da meslek icabı bunları fazlasıyla deneyimleyen gebe gördüm yani az çok zorluğunu biliyorum...
  Allah'a şükür bulantı-kusmam yoktu, sadece çok aç kalırsam bulantı yaşıyordum ama bir şeyler yediğimde geçiyordu hemen. Çabuk yoruluyordum ve sürekli uyumak istiyordum ki zaten uykuyu seven bir insanım, biraz da işime gelmişti bu :) Bir de mide yanması şikayetim iyice fazlalaştı. Öncesinde zaten reflüm vardı, gebelikle arttı.Ama iyiki gaviscon var ve gebelikte kullanılabiliyor. Bu şekilde ona da katlanmış oluyorum. Bunların dışında bende bir sıkıntı oluşturmadı şükür. 

  Bu ilk 3 ay bebek gelişimi için en önemli dönem denilebilir. Organ yapımının tamamlandığı ve düşük tehditinin en fazla olduğu dönem. Bu sebeple dikkatli olmak lazım. Artık doktorunuza danışmadan hiçbir ilacı kafanıza göre alamazsınız. Ağır kaldırmamalı, dinlenmeye ve beslenmenize eskisinden daha çok dikkat etmelisiniz.Zaten etrafınızdaki insanlar gebe olduğunuzdan dolayı size ayrı bir yaklaşıyor, ee azcık da şımartılalım dimi ;) 

  6 hafta 4 günlükken hastaneye gittiğimde kan ve idrardan bir sürü tahlil bakıldı. Beta-hcg (gebelik hormonu), kan grubu, kan değerleri, bulaşıcı hastalıklar(eliza testi), tsh (tiroid hormonu) değeri ve idrardaki maddeler derken baştan ayağa kontrol edilmiş oluyorsunuz. Tiroid hormonum az çalıştığı için (yani hipotiroidi hastasıyım) önceden kullandığım tiroid ilacımın değeri yükseltildi ve aylık olarak dahiliyeye de gitmem gerektiği söylendi. Bu arada folik asit ilacı veriliyor hamilelere. Çünkü folik asit bu dönemde bebeğin beyin gelişimi için önemli olan bir madde. Aslına bakarsanız hamilelik düşünen bir bayanın hamile kalmadan en az 2-3 ay öncesinden folik asit içmeye başlaması en makbuludur. Ben öyle yapmıştım ki bu testlerin sonucunda folik asit değerim baya yüksek çıkınca doktor gerek kalmadığını ve vitamin ilacına başlamam gerektiğini söyledi. O günden beri de decavit içiyorum... 

  Böyle böyle derken 16 haftalık dönemimi bitirmiş oldum. Yaklaşık 2 kilo aldım bu dönemde (57-57,5 kilo arasıydım). Karnım da yavaş yavaş kendini belli etmeye başlamıştı. Özellikle akşam yemeğini yediğim zaman iyice şişen bir göbek mevcut oluyordu :) Sonra 17. haftaya kadar hiç doktora gitmedim. Zaten bir sıkıntınız yoksa ilk dönemlerde o kadar sık doktora gitmenize gerek olmuyor. Haftanız ilerledikçe kontrolleriniz sıklaşıyor.... Velhasıl bu dönemi atlattığınızda gebeliğin en önemli kısmını tamamlamış gibi hissediyorsunuz. Zaten 4. ayla beraber ayrı bir enerjik hissetmeye başlıyorsunuz. Ben de ilk trimester halleri böyleydi işte. Umarım tüm anne adayları çok rahat geçirebilir bu dönemleri...     

  Biraz uzun oldu ama 3 aylık dönem anca bu kadar özet geçilebiliyor :) 
Benimle kendi tecrübelerinizi, sıkıntılarınızı paylaşırsanız çok sevinirim. Bir daha ki yazıda görüşmek üzere...     

Kendinize iyi bakın, 
Tuba


İnstagram hesabım : https://instagram.com/tubiiik

22 Mayıs 2015 Cuma

İlk Blog ; Ben Kimim, Neden Buradayım ?

Selamlar efendim, 

Buraya yazdığım ilk blog tanıtım amaçlı olsun istedim. Biraz kendimden biraz da içeriğin ne olacağından bahsediyim. 

Ben Tuba, 2007-2011 ebelik mezunuyum. Mesleğimi çok seviyorum,-malesef- her ne kadar ülkemizde yeterli saygıyı görmese de çok kutsal bir meslek bence. Neyse meslek tartışmasına girmek değil amacım sadece herkes sevdiği işi yapabilse ve karşıdan da yeterli saygıyı görebilse keşke.... 
Velhasıl konuyu dağıtmayayım :) 2014 Ağustos ayında evlenmek nasip oldu ve hali hazırda bu blogu yazarken 9ay 19 gunluk evli oluyorum :) Ve 18 haftalık hamileyim, çok şükür. Rabbim isteyen herkese nasip etsin... 

Hayatım böyle ilerlerken gebelikle ilgili birşeyler paylaşmak istedim. Tamam ben bir ebeyim işin teorik, pratik her türlü akademik bilgisini aldım ve mezun oldum ama bizzat kendim bu süreci tecrübe ederken paylaşım yapmak ayrı olur diye düşünüyorum. Keşke öğrendiğim andan ititbaren yazabilseydim ama nasip 18 haftadan itibarenmiş :)  

Hafta hafta hamile günlüğümü yazacağım inşaAllah. Bunun yanında gebelik, doğum ve bebek bakımıyla ilgili yazılar yazmayı da düşünüyorum. Umarım beni bu yolda yalnız bırakmazsınız. Sorularınızı, yorumlarınızı benimle paylaşırsanız çok sevinirim ve elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım. 

Şimdiden çok teşekkürler, kendinize iyi bakın :) 

Tuba 


İnstagram hesabım : https://instagram.com/tubiiik